En büyük düşman olan cehaleti kaldırmak en mühim vazifedir

Eklenme Tarihi: 19 Şubat 2017 | Güncelleme Tarihi: 04 Mart 2017

Cenab-ı Hakka ne kadar hamd etsek, şükretsek azdır. Bugünleri bizlere gösterdiği için. Elhamdülillah.

Muhterem misafirlerimiz ve medresetüzzehra hakkında bu toplantıya sebeb olan kardeşlerimiz ve İslam milletimizin tehlikelerine karşı tedbirlerine çalışan büyüklerimiz, hepinizi, candan, derinden, kalpten, sevgi ile selamlıyorum.

En büyük düşman olan cehaleti kaldırmak en mühim vazifelerden olduğu malumunuz. Kur’an-ı Kerimimize, hususan Canab-ı Hakka isnad ederek diyor ki, “Asrımızda bize en büyük yardımı ile sırat-ı müstakimi gösteren ve Asr-ı Saadet Müslümanı gibi sadık kalınan önderimiz, üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini dinlemeliyiz. Kısaca bunun çok kıymetli bir iki sözünü takdim etmek istiyorum. Hepimize Cenab-ı Hakkın emirlerine itaat düşüyor. Çünkü ona inanmayanlar en büyük uçuruma yuvarlanmışlardır. Cenab-ı Hak cümlemizi dalalet yollarından muhafaza buyursun. Kısaca Üstadımızın birkaç hakikat fikirlerini arz ediyorum:

“Bütün hayatında hayat-ı ictimaiye-yi beşeriyeden kat’i bildiğim ve tahkikatların bana verdiği netice şudur ki:

“Muhabbete en lâyık şey muhabbettir; ve husumete en lâyık sıfat husumettir. Yani, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi temin eden ve saadete sevk eden muhabbet ve sevmek sıfatı, en ziyade sevilmeye ve muhabbete lâyıktır. Ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi zîr ü zeber eden düşmanlık ve adâvet, her şeyden ziyade nefrete ve adâvete ve ondan çekilmeye müstahak ve çirkin ve muzır bir sıfattır. Bu hakikat Risale-i Nur'un Yirmi İkinci Mektubunda izahıyla beyan edildiğinden burada kısa bir işaret ediyoruz. Şöyle ki:

“Husumet ve adâvetin vakti bitti. İki harb-i umumî adâvetin ne kadar fena ve tahrip edici ve dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. İçinde hiçbir fayda olmadığı tezahür etti. Öyleyse, düşmanlarımızın seyyiatı-tecavüz olmamak şartıyla-adâvetinizi celb etmesin. Cehennem ve azab-ı İlâhî kâfidir onlara...”

Esselatü vesselamu  ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim ecmain.

Cenab-ı Hak cümlemizi sırat-ı müstakime muvaffak eylesin. Her gün “İhdina’s-sırate’l-müstakim” diye her rekatta okuduğumuz duayı elbette ki unutmamamız gerekir. Cenab-ı Hak cümlemizi Haktan, doğruluktan ayırmasın. Allah’a emanet olunuz. 

Medrsetüzzehra Sempozyumu, Van 12-14 Ekim 2012, Merak Yayınları, Risale Akademi, Bilimsel Etkinlikler Serisi: 8, s. 5, Ankara. 

- Reklam -